…
” Tanrı’dan önce de insanlık vardı. ”
Cümlede ki anlama bakarsak aslında çok şey ifade ettiğini görebiliriz. Art zamanlılık ya da derin yapının getirdiği gerçeklikle Tanrı’nın bizlere vaat ettiği her şeyin kendinden önce var olması kendi içinde Tanrı’yı bitirmeye yetmeliydi. Kafamdaki düşünceleri durduramadığım için söylüyorum bunları. Bizler, yaşamaya tapmanın getirdiği aşağılamayla aptalca bir doğrumsu dışlamanın kokuşmuş fikirlerine inanmayı seçen mahlûklar haline geldik. Dünyadaki bütün dinler aynı mitolojiden doğmuştur: ” Güç. ” Evet bazılarınız bunu ilk defa düşünecek ama güç tüm dinlerin merkezidir. Somut gerçekliklerden güç arayan insanoğlu zamanla onların bir fizik olduğunu anlayınca yokluktan güç yaratarak metafizik olguya sığındı. “Yoktan var edilen bir gücü hiçbir somutluk yok edemez.” İşin asıl komik tarafı, “Tanrı insanlarla konuşmuş olsaydı bugün herkes ona inanmak zorunda kalırdı.” Doğru sorular ya da kurulan cümleler bizde var olan şüpheyi harekete geçirmeye yeterdi. Bu yüzden dinler, kendini inkâr edenlere acımasızca işkence edileceğini anlatır, çünkü bütün dinler kendi içinde hatalar barındırır.
Bugün diktatörleri ya da yasakçı zihniyetleri seven kesimlerin dindar zihniyetlerden çıkıyor olmasına şaşırmamalısınız. Dindar zihniyetler yani düşünmeyi günah sayan beyinler düşüncesizliği fark edemezler. 1500 yıl önce erkeklerin kılıçla savaştığı bir dönemde var olan son din yıllar sonra zekânın önemli olacağını fark edemedi. Düşünün, kadının erkeğin kemiğinden yaratıldığını söyleyen ve kadının erkeğe itaat etmesini emreden din o zamanda kadına sadece cinsel obje olarak bakmasından kaynaklanıyordu. Bugün hala kadına bu gibi aşağılayıcı bir tarzda bakmamızın asıl sebebi dinin belirtiği kurallardandı.
Örneğin;
Binlerce yıl önce Amazon’lar adıyla tarihte adlarından bahsedilen kadın savaşçılar kadını üstün tutmuştur. Birçok araştırmaya göre o dönemde Amazon’ların kadın Tanrı’ları vardır ve güçlerini o Tanrı’larından almışlardır. Yani dünya tarihinde var olan yaşam şekli var olan kuralları doğurmaktaydı. Hepimizden öte fikirler bunlar. Yıllar önce inanılan birçok dini terim bugün fal gibi soyutsal ifadelerle açıklanmaya başlandı. Korkularımız olmasaydı Tanrı gibi sırf kendisine tapmamız için bizi yarattığı gerçekliğine sahip narsist bir kavrama bu derece sahip çıkamazdık.
” Tanrı, beni yargılayacaksa önce yaptıkları için benim onu yargılamama izin vermeliydi. ” ve bunu sakın unutmayın. ” Tanrı’yı sevmek kendinize ihanet etmektir. ”
…
Serkan Aydemir
