Kalabalığın içinde kırbaçlı yalnızım bugün.
Bir palyaço kadar kısık sesli,
Aciz cübbenin altında seyreyliyorum alemi.
Yavaşça kırılıyor tüm renkleri yalnızlığımın.
Her ne kadar dar olursan ol bebeğim, bu masalsı ufukta dahi ben yine yalnızım.
Sende uyansam da bir şey eksilmiyor fakirliğimden.
Bu çoğunluk yoksunluğumdan tek bir tekil ben bile yok üstelik.
Anlama cümlelerimi;
O bile mühim değil.
Hatta sok bıçağı kalbimin tam ortasına ve mahvet son kalan güzelliğimi.
Öldür beni bugün, nefretimi, kinimi sil fahişe hanenden.
Çünkü kalabalığın ortasında yalnız bırakılmış bir kız çocuğunun gözyaşları kadar canım yanmakta.
Çünkü vicdanlı jiletlerin tecavüzüne uğradım ben.
Öldür beni, uğursuzluğumu göm çöplüğüne.
Ve şimdi lanet okuyorum hepinize.
Beddualar diziyorum tanrının yokluğuna rağmen.
Kanlı cesetlerinizi paramparça edebilirim.
Bu tahmininizden daha da vahşi bir acı.
Sadece gözyaşlarıma sığdıramam acılarımı.
Ancak cesetlerinizle dertleşmeliyim.
Yazdığım müzikleri de, dinleyerek “yazdığım” müzikleri de dinlemeyin.
Çünkü timsah göz yaşlarıyla var olan fakir bedenlersiniz.
Çünkü ucuzsunuz.
Hakan Badik