Ana SayfaYazarlarMurat DalHer Bir Şey Her Şey’e mi Bağlıdır?

Her Bir Şey Her Şey’e mi Bağlıdır?

Her Bir şey ve Her şey, var olanların tümünün içeriği olan iki noktanın sıfatlarıdır.

Her Bir şey’den açıklamaya başlarsanız, başladığınız herhangi bir şey Başlangıç olmuş olur. Varacağınız Son ise Her Şey olur. Bu, tüme varım yapmak olur. Fakat her şey’den açıklamaya başlarsanız, her şey Başlangıç olur ve varacağınız Son her bir şey’den herhangi birisi olur. Bu da tümden gelim yapmak olur.

Her kişi, kendi yeterliliği ve yatkınlığına göre bu iki yöntemden birisini seçer. Ben her bir şey’den başlayarak, her şey’e ulaşmayı deniyeceğim.

Her ne varsa, her bir şey’dir. Her bir şey’in öncelikle kendisini veya hareketini öncelikle duyu organlarımızdan en az birisiyle algılanması gereklidir. Algılanan herhangi bir şey gerçektir. Gerçeğin algılanmasını sağlayan verilerinin sebepleri vardır. Bu sebepleri tek tek belirleyip ortaya çıkartıp ve birbirine eklediğimizde, gerçeği oluşturan unsura varırız. Unsur; birçok şeyin kendisinden türediği ilk Neden’dir. Var olan veya algılanan bir şey, iki cümle önce belirttiğim, sebep sonuç zincirine bağlıdır ve bu zorunluluktan oluşur. Bu sebep sonuç zincirini takip ettiğimizde, başka diğer şeylerden bağımsızmış veya herhangi bir şeymiş gibi görünen her bir şeyin unsurları daha güçlü bir unsurda birleşmektedir. Sonra bu unsurlar, daha güçlü bir unsurda birleşmektedir. Bu nedensellik zincirinden varacağımız nokta, Bilinemez Olan unsurdur. Bilinemez Olan, var olan her bir şeyin unsurudur. Bilinemez Olan’a vardığımızda, geride her hangi bir şey kalmamış olduğu için, var olan yalnızca Her Şey’dir. Her şey; her bir şeyin bir araya gelmesiyle oluşmuş bütünlüktür. Böyle olduğunu ise var olan her bir şeyin nedensellik zincirinde gördüğümüzden biliyoruz. Böylece ortaya çıkıyor ki Her Bir Şey birbirine bağlıdır ve bunların toplamı Her Şey’i oluşturmaktadır.

Okuduğunuz için teşekkür ederim…

Murat Dal

Murat Dal
Murat Dalhttp://www.felsefehayat.net
İsmim Murat Dal, kimliğim ise Felsefe Araştırmacısı-Yazar. Otodidakt bir yöntemle uzun yıllar tarih felsefesi araştırdım ve araştırmaya devam etmekteyim. Bu süreçte psikolojik dönüşümüm gerçekleşti, sonrasında ise "BEN ve BEN’in Dışındakiler" başlıklı kendi fikrimi oluşturdum. Düşüncelerimi özet olarak incelemek isterseniz, Twitter ve YouTube uygulamalarındaki katalizfelsefe isimli hesaplarıma bakabilirsiniz.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Vahşi Kız Rose

Süründü. Kuru bir ağacın ardına gizlendi. Beklemek için en güzel yer burasıydı. Hava çok nemliydi, güneş ise bulutların arasında kararsızdı. Gökyüzüne baktı, gözleri kamaştı....

Kentin İçinden

dayanamayan, acı çeken insanlarla dolu bir şehir... yollara caddelere sinmiş kokuları ve... yorulmayan bir dünya... saatler, parmakların arasından akan kum taneleri gibi akıp geçiyor bu kentin içinde. insanlar...

Damarlı Mermer

İnsanın ne olması gerektiği konusunu düşünmek deli edici olsa gerek? Ama daha delirtici olan, yaşadığımız evrende insan denilen şeyin içi boşaltılmış kavramlarla doldurulmuş durumda...

Bir Yolcudur Dost

- Dost yok değil mi Hocam? - "Dost yok değil mi dostum" deseydin Aristoteles'ten Derrida'ya değin süren bir felsefe tartışmasına sokardın beni. Girmeyeceğim bu konuya....

Yalnızlık

Yalnızlık çok konuşmak mıdır? Çok susmak mı? Kendi başına çok konuşmaktır bazen. Ve belki hep çok susmak. Öyleyse Tanrı bize sesini duyuramadığı için mi yalnız? Yalnızlık Tanrılaşmak mıdır? Tanrı...

Davranışlarımızın Anlatısal Gerçekliği

Uçurtmalarımın vermiş olduğu huzurla yine karardı cümlelerim. İlk kar tanesinin düşmesini beklerken yağmur yağmaya başladı boyanmış mutluluklarımıza. Ağzımız burnumuz ne kadar da çirkinmiş gülümseyişlerimizde....

Somurtkanlığımız

Hayat nedir? Bu soru bir anlama meramı üzerine değil sadece hayatın ne kadar yavan ve sığ olduğunu vurgulamak içindir. Hastalıklı vücutların dünyası olarak hayat…...

Yeni Kapınız Hayırlı Olsun

Sultan IV. Murat, kılık değiştirerek halkın arasında dolaşmaktan çok hoşlanırmış. Koyduğu yasaklara uyulup uyulmadığını da yerinde denetlermiş tebdil-i kıyafet gezerken. Bir gün yine kılık...

Düşük Işık Kalbe

“düşük ışık kalbe, yüksek ışık akla hitap eder” diyordu bir öğretici. kalbin ve aklın aynı yolun yolcusu oluşlarından, yollarının kendine has izlerinin çokluğundan veya azlığından. - ama...

Ölü Bebekler Diyarı

Sanatın içine karanlığı, şiirin içine acıyı katmayı emretti tanrı. Ve böyle durumlarda çığlık atmamayı... Bu yüzden canlılara değil, ölülere aşık oldum hep... Ölü bebekler...

Köprü ve Kızıllık

Kızıllık ve doğa bize neyi anlatır ki? Yalnızlık başka… Köprü ne akla ne de hayata uzanır? O bir görüntüdür sadece izlememiz ve uzaklara dalmamız...

Perdeler

perdeler saatleri gizlediğinden etraf çoktan kararmıştı bir şarkı seçtim birinç bedenime ve ritmler girdi kokun gibi ciğerime acemice dans ettik birlikte tenin beni erittiğinde üç beş saniyede gündüz geceyi düpedüz devirdiğinde perdeleri...

The Walking Dead

Ölüp ölüp dirileceksiniz! The Shawshank Redemption ve The Green Mile’ın Oscar adayı yazar ve yönetmeni Frank Darabont’un imzasını taşıyan The Walking Dead ile tüyler...

“Ben”siz Bir Bilinç: Krishnamurti

Batı dünyası, Freud ve diğerleri aracılığıyla bilinci, bilinç ve bilinçaltı olarak ikiye ayırmıştır. Hiç öyle olmayabilir de. Freud’u, Jung’u atın bir kenara ve başlayın. ...

Sarı Lira Gibi Ömrümüz

Gözümüz saatte söyleştik hep, Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık. Hep yetişecek bir yerler vardı Aranacak adamlar, yapacak isler.. Bir sonraki günü telası bir öncekine bulaştı.. Başkalarının hayati bizimkini...