İnsanlığın hatalı coğrafya bilgisidir iki kutuplu dünya haritaları. Fakat dünya iki kutuplu değildi. Kim demişti. Kim anlatmıştı bize kuzey ile güney kutuplarını. Bak acıya dünyanın acısı aynı merkezde değil mi? İnsan dönüp dolaşıp eve dönmekten ibaret yaşamıyor mu kendi acısını. Kendi duvarına konuşup durmuyor mu insan? Sorumluluklarımız bizi yanılttı. İyi ve başarıydı sadece onlar. Yanlış öğretilen bir coğrafya bilgisiydi. Erdem ve ahlak kâğıt üstündeydi. Kravatlı adamların boyunlarına taktıkları günahtı saygı denilen şey. Kimse dayanmıyordu.
Ama herkes susuyordu.
Dünya iki kutuplu değildi. Hep bir kutuptandı acının yüreğimize düşmesi. Sanki suskunluğun arkasında durunca her şeyi yok edecektik. Korkunçlaştıkça öfke ile ateşin ortasında kaldık. Hala dünya iki kutuplu sanıyorduk. Ama acı bir kutbun yangınıydı sadece. Örneğin, kalbimizi biz öldürdük. Dünya bir cinayetti ve bütün cinayetleri ruhumuza işletti. Ama hala dünyayı iki kutuplu sandık ölenler ve öldürenler adına yazılan bir hikâyede.
Kim demiş dünya iki kutupludur diye? İnsanlığın yanlış coğrafya bilgisi, yanlış varlık bilgisi ve yanlış hayat bilgisi değil miydi en yakın parçamızı bizden ayırıp sonra da bize yabancılaştıran. Dünya iki kutuplu değildi. Sesimiz ulaşmadı kendi çizgimizden başka bir çizginin sınırına.
Dünya iki kutuplu değildi. Düşenler tek başına gitti. Acı tek başına yaşandı. Evler tek başına unutulmaya bırakıldı. Dünya iki kutuplu değildi ve yanlış bir coğrafyaydı insanlığın sınırlar çizdiği haritalar.
Sonya Bayık
