Bu tür B grubu kişilik bozukluklarında gördüğümüz intikam ve yok etme arzusu aşırı kıskançlık, çekememezlik, egoizm, kuşkuculuk ve obsesif düşüncelerden de kaynaklanır. Bu tür tehlikeli sosyopat potansiyel katiller, onları eleştirirseniz aynı ortak hainlikle birleşip sizi hayatlarında bir engel olarak görüp, planlı organize suç çeteleri de kurabilirler. Hatta bazı kriminal olaylarda, sinsi ve en kurnaz olanın çetesindeki en asabi, en cesur, en gözü pek psikopatı manipüle edip, iyice doldurup, kışkırttığı ve hedefe saldırttığını gözlemliyoruz. Toplumda sosyopatların saldırısına uğrayan kimi mağdurlar çareyi bu saldırganlara sempatik görünüp, stratejik şekilde sevecen, dostça davranmakta, onlarla inatlaşmamakta bulmuşken, kimileri de onursuzca onların saldırılarını örtbas edip dalkavukluk yapmakta!
Sosyopatların mağdurların ruhunda ve zihinlerinde açtığı yaralar derin ve geri dönüşümsüz, yoğun panik ve travmatik stres etkileri göze alındığında, adli yetkililerin de CMUK’a uygun olarak, bu suçlularla ilgili normal bireylerin ruhsal sağlığı acısından sucu önleyici takip ve tedavi şartları getirmeli. Daha ivedilikle sorumlu projeler üretmesi, kanuni, adli, medikal tarafta da da acil düzenlemeler yapması gerekiyor.
Hayatta kalabilmek için sırtlanların bulunduğu alanlardan. Biteviye kaçmak mı lazım? Kötü yazgı ve ani ölüm doğadan ve insandan geliyor elbet. Sosyal hayatta var olmak için, gizli, tehlikeli, sosyopat bireylerin tehditlerini, tuzaklarını, blöflerini, tricklerini, entrikalarını çok iyi görmek ve ona göre hamle yapmak lazım. Bu beyhude sonu gelmez ve stresli savaşlar ve tedirginlik süreçleri ise insanı yaşamdan soğutan, hassas ve naif bünyelerde panik ve fobik zihinsel yapıyı da oluşturan unsurlardır. Son yıllarda kotu niyetli, hain haset, problemli, kısacası kişilik bozukluğu olan insanların sayısı o kadar çoğaldı ki toplumumuzda; aşırı bireysellik ve onun getirdiği narsisizm bazılarının başarı ve iktidar hırsıyla sosyal yasamda sizi elemek, sağa sola şikayet etmek ve yok etmek gibi şeytani ve nevrotik arzularını da kamçıladı.
Sosyopati, antisosyal kişilik bozukluğu olarak isimlendirilen psikolojik hastalığın gayri resmî adıdır. Antisosyal kişilik bozukluğu, aklî bir bozukluk (düzensizlik) olup, Amerikan Psikiyatri Derneği’nin Teşhis ve İstatistik Rehberinde şöyle tarif edilmektedir: “Teşhis için temel özellik, çocukluk veya ilk ergenlik çağında başlayıp yetişkinlik çağında da devam eden, diğer insanların hakları ile ilgili daimî bir umursamazlık ve ihlâl seyridir.” Hastalığın temel özellikleri olarak sayılan hususlar, hilekârlık ve manipülasyondur. -Wiki
Özlem Özmen
Editörümüze teşekkür ederim, resmi de bayagi uygun ve asosyal buldum.. İncelikli düşünemeyen, edep adap bilmeden her istediklerini yapan sosyopatlar taşrada daha çokmuş ve bu söylemler bu cahil ortamda iyice buyuyor yaygınlaşıyor su an..