Ana SayfaSpiritizmTekamül Spiraldir

Tekamül Spiraldir

Tekamül her ne kadar lineer, art arda basamaklar tarzında çıkıyormuş gibi gözüküyorsa da, aslında böyle değildir. Basamaklar tarzında tekamül yoktur; o basamaklar ancak spiraller tarzında mevcuttur. Tekamülü üst üste halkalar halinde, büyük bir yay şeklinde düşünebiliriz. Gelişimde lineer bir gidiş değil, spiral bir ilerleyiş vardır. Tekamül, helezonik bir şekilde yükselip giden bir sistemdir.

Bir yay diliminden öbür yay dilimine geçinceye kadar, yatay ve yavaş yavaş yükselmek söz konusudur. Tedriç Yasası‘na göre dereceli bir yüksel iş içerisinde gitmek mecburiyetindeyiz. İncelediğimiz zaman görürüz ki, kendimizde dahil, etrafımızdaki hiçbir şey birden bire, dikine yükselen bir çizgi çizmemektedir. Önce daima bir plan araştırması yapıp, sonra yavaş yavaş o plan üzerinde bir yükselmeye doğru gidilmektedir. Burada, önce toprak üzerinde duran ve sonra yavaş yavaş, döne döne yükselen bir uçağı düşünebiliriz.

Bu çıkışları varlığın kendisi ayarlar. Hiçbir şekilde empozisyon söz konusu değildir. Bu, insanın gayretidir. Bu, vicdanıyla beraber kendi şuurunun kendi aksiyonunun sonucudur. Her realiteyi hem yatay hem de dikey şekilde tekrar ede ede, döne döne öğrenir.

Kartallar böyle yükselirler; dikine havalanmazlar, döne döne çıkarlar yukarılara… Hatta öyle ki, o çıkışı sırasında fazla enerji de harcamaz. Kanatlarıyla oradaki hava akımlarına oturur ve o rüzgarlar onu alır, götürür. O sadece, arada bir kanatlarını çırparak dengesini sağlar ve yorulmaz.

Kuşlar gibi olmak çok zor iş… Onlar kendilerini bu ilahi maksada, bu ilahi tesiri kendilerine tanımış olduğu doğallığa bırakabilecek yapıdalar. Çünkü onların henüz benlikleri yoktur. Ancak benlik seviyesine geldiklerinde, ayaklarını çok dikkatli basmak zorunda kalacaklardır. O zaman biz insanlara dönerler. Ve ondan sonra, kaybetmiş oldukları bu büyük hasletlerini, büyük sezgilerini yeniden kazanmak için üst üste birçok din gelir. Bizim ipimiz sağlam iptir. Bizim yolumuz iyi yoldur. Gelin bize uyun; biz sizi götürürüz” denir.

Ergün Arıkdal; Büyük Sentez Tekamül

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Tanrı Sizsiniz!

Benim olması gereken benim olanlardır. Öncelikle iyinin olmadığını, sonra Tanrı'nın kötü olmadığını, gerçeğin, özgürlüğün ve adaletin olduğunu, hümanizmin olmadığını, aslında var olan illüzyonla gerçeğin...

Düşüncenin Şiiri

Valéry, şiirin fikirlerle yapılamayacağını savunur. "Şiirin içinde fikir, elmanın içindeki gıda kadar saklı olmalıdır" sözü de oldukça ün kazanmıştır. John Ciardi'nin de bir sözü...

Fatih’i İstanbul’a Sokmayan Adam

Birçok büyük hükümdarın olduğu gibi, Fatih Sultan Mehmet'in de efsane ve öykülerde ismi geçmiş sıkça. İşte bunlardan biri... Fatih Sultan Mehmet İstanbul'a yerleştikten sonra,...

Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden

Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden gölgem gibi demiyorum çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da Ellerim ayaklarım gibi de değil uykudayken yitirirsin elini ayağını ben hasreti uykuda da yitirmiyordum Bütün...

Yalnız Olmanın Yalnızlığı

Gün boyu dolanıp durmuştu. Artık ayakları ağrıyordu ama pes etmek yoktu. Bugünü de yalnız geçirmeyecekti. Elbet telefonu çalacak, elbet biri kapısını yumruklarcasına çalacaktı ve...

9. Senfoni

gözleri kızarmış ve harmanlamış çiçeklerini müzik bangır bangır lambalar sönük bir kadın var bekleyen arzular üstümüze çullanacak neredeyse kadehleri dolduruyorum ben fakat arzular bu kadehlerin ardından tadılabilir ve Beethoven dinleyebiliriz çünkü şehvetimiz 9. senfoni tadında İlkay Beyaz

Aldırma Yürü

Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak; fakat, arkana bakma.. kimin geldiği önemli değil, kimin gelmediği de.. unutma, yolcu değişir, yol değişir, ama menzil...

“Aşka Övgü” Aşkı Yeniden İcat Etmek

‘Aşk nedir?’ sorusu, felsefecilerin, daha da ötesi felsefe tarihinin en belalı sorularından biridir. Bu bağlamda bu meşhur sorunun cevabını, ne felsefeciler, ne mistikler, ne...

İstek ve Özbilinç: Efendi – Köle Diyalektiği

“İki öz bilincin ilişkisi öyleyse, ölüm-kalım kavgası yoluyla birbirlerine kendilerini tanıtlamaları olarak belirlenir. Bu kavgaya girmelidirler, çünkü kendileri için olmayı, başkasında ve kendilerinde gerçekliğe...

Silüetler

Siluetler, gölgeler ve hayatın o keşmekeşi… Yanılsamaların izdüşümü… Hangimiz düşündü kendi gölgemizden korkmamız gerektiğini ya da hayatı kaçınılmaz kılanının aslında hayaletlerimiz olduğunu? Biz gölgelerden bir...

Hekimler Üstüne

Bir hekimin, bir başka hekimin reçetesini, hiçbir şey eklemeden ya da eksiltmeden kullandığını gören olmuş mudur dünyada? Bundan anlaşılıyor ki hekimler ünlerini, dolayısıyla kendi...

Amerika’nın Bulunuşu

Dünyamız az önce bir başka dünya buldu. Bunun sonuncu kardeş olduğunu kim söyleyebilir. Bugüne dek inlerin cinlerin bildiği yoktu bu yeni dünyayı. Bizimki kadar...

Düzlük Şaşkını

Kan kalesinden bu müstehcen aşkın -sana- anlasana Yoksa yazık olur Zaloğlu Rüstem misali Zaloğlu Gaffar ahvadına. Senin kalbin çevrilmiş kan kalesi surlarıyla. Biz bunca duvarı delip, mahpus sevi belleğini...

Hakikat Hakkında

Herkesin mizacı ve varoluş amacı farklıdır. Bunlara uygun olan ilgi çeker, hoşa gider. Fakat genç yaşlarda bunların fark edilmesi oldukça zordur. Bilgiyi alıp, kendi...

İçgüdüler: Terkettiklerimiz

Terkettik! Yok saydık! Bu sayılan eylemlerin hepsi aynı yere çıkıyor ve insanın doğduğu günden beri yaptığı en iyi şeye. Yani kaçıklığa Peki neyden kaçıyor bu...