Ana SayfaDENEMEBilimin Egemenliğinde Mit'lerin Dünyasına Küçük Bir Gezinti

Bilimin Egemenliğinde Mit’lerin Dünyasına Küçük Bir Gezinti

“Mit nedir” sorusuna cevap arayan bir kişi aynı zamanda şu soruyu da sormak zorundadır: Mit’ler hangi kaynaklardan beslenir ya da bu kaynaklar bilimsel midir? Biraz daha açarsak “Mit” ampirik bir bilgi türü müdür yoksa tam aksine bir şehir efsanesinden (hurafeden) mi ilham alır? Öncelikle tanımlama yapmamız gerekir zira içeriğini bilmediğimiz bir olgunun beslendiği kaynakların tutarlılığını ya da gerçekliğini ispata girişmek yersiz olur.

Mit nedir? Mit, insan varoluşunu anlamlandırma veya doğaya hâkim olma içgüdüsüyle ortaya atılmış efsaneler (kıssalar-söylenceler-öykünmeler) şeklinde özetlenebilir. (Bknz: Psikomitoloji: Araf’taki İnsan Hikayeleri) Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere Mit, “insan” ve “anlamlandırma” faaliyetlerini kapsayan bir mecrayı işaret etmektedir.

Strauss “Mit ve Anlam” adlı metinde genel olarak Mit ve Bilimin aslında birbiriyle etkileşimde olduğunu özellikle Mit’lerin yaratılması aşamasında Bilimin kendi sistematiğinin kullanıldığını dile getiriyor. Bunu izah ederken dünyanın çeşitli yerlerinde yaratılan ortak mitlerden yola çıkıyor ve hepsinin kendi içinde bir bilimsel mantığın olduğunu ileri sürüyor. Konu hakkında Strauss şu cümleyle noktayı koyuyor: İnsan zihni evrene dâhildir ve evren de bir düzene sahiptir. Bu aşamada evrende olup bitene kaos değil bir “sistem” hakimdir. Strauss uzaktan bir bilim-perest olarak görünse de şundan emin; bilim, evrende olan biten her olguyu açıklamaya gücü yetmez lakin en azından soruların miktarını azaltma yolunda bilim büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Ayrıca evrene veya doğaya karşı sorulan sorulara verilecek cevaplar bilim sayesinde daha nitelikli hale gelecektir. Bence kitabın özü bu cümlede gizlenmiş.

Bilim Gibi Mit’in de Varolma Gerekçesi: “İhtiyaç”

Mit’lerin yaratılış sürecinde gözümüze çarpan en önemli şey “ihtiyaç” konusudur. Bu ihtiyaçlar doğayı anlama, ölüm korkusunu yenme – ölümsüzlük-, doğayı, dünyayı ve içinde yaşanılan toplumu anlama gibi çok çeşitli kategorilerde ortaya çıkar. Bu ihtiyaçların altında yatan nedenler ise oldukça mantıklıdır. Bu mantık tamamen bilimin de dağarcığına da girmektedir. Kısaca şunu söyleyebiliriz: Strauss mitlerin ortaya çıkış gayelerinin içinde bulduğu ihtiyaç fenomenini mitlerin içinde yer alan diyalektik (Düalizm) ile açıklamış ve bu yeteneğin bilimin ilerleyişiyle ortak olduğunu belirterek Bilimin mitolojiyi de kapsadığını dile getirmiş ki bu sayede mitlerin sadece kurmaca bir öyküden ibaret olmadığını okuyucuya vermeyi amaçlamış. Kitabın ilerleyen bölümlerinde bu konuda anlatılan ve büyük bir alana yayılan birçok örnek verilmiş: Özellikle Peru’da Tavşan Dudak ve İkiz Doğum gibi mitlerde dikkat çeken ortak yanlardan bahsedilmiş; hikâyelerde bahsi geçen varoluşun düalist yapısı okuyucunun dikkatine sunulmuş.

Mitoloji ve Müzik Bağlamı

Strauss bir diğer bölümde Müzik ile Mit karşılaştırmasına giderek iki farklı alanın form olarak –ki Bach ve Wagner örneğinde olduğu üzere birçok klasik müzik dehası temalarını oluştururken- mitlerden beslenmiştir- aynılığına işaret etmiş. Mitlerin form olarak bir bütünlük arz ettiğini, bölük pörçük bir okumayla anlamsız olacağını, tıpkı bir klasik müzik konçertosunun bütünlüğü gibi tüm bölümlerin veya portrelerin tamamının ahenk taşıdığını belirtmiş. Yalnız bu benzerliğin sadece klasik müzik ya da orkestra müziğinde olduğunun altını çizmiş.  Müzikte ses unsuruyla mitteki anlam unsurunun benzer olduğunu yazan Strauss bu benzerliğin ancak ortak payda dil ile mümkün olduğunu ve bu birleşmenin daha sonra farklı alanlara doğru seyrettiğini de gözlemlediğini belirtmiş.

Neden Okunmalı?

Claude Levi-Strauss ünlü bir sosyolog ve antropolog. Önemli kitaplara imza atmış bir akademisyen. Özellikle Hüzünlü Dönenceler adlı kitabı bir antropoloji klasiği sayılıyor. Mit ve Anlam, İthaki Yayınlarından çıkan küçük ebatlarda bir metin olmasına karşın Mit’in varoluşu ve evreni anlamlandırma yolculuğuna sizi dâhil ediyor. Bunu yaparken sade bir dil kullanan Strauss, akademik birtakım fantazilere kaçmadan da bilimsel yazılabileceğini ispatlamış. Bu anlamda Hüzünlü Dönenceler’den sonra en samimi kitabı Mit ve Anlam olarak kabul ediliyor. Hem kısa ve öz hem de okunabilirliği açısından kesinlikle kütüphanenizde bulunması gereken bir metin.

Can Murat Demir

 

Mit ve Anlam
Yazar: Claude Levi-Strauss
Çevirmen: Gökhan Yavuz Demir
Yayınevi : İthaki Yayınları
İlk Baskı Yılı : 2013
Sayfa Sayısı : 96

 

 

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR