Ana SayfaYazarlarKuşlar Ölüme Doğru

Kuşlar Ölüme Doğru

Canhıraş bir çığlık kopuyor gökyüzünden
Gözyaşları boşalıyor çocuğun gözünden.
Bir düğüm çözülüyor dudaklarımdan
Hayat geçiyor başımın üstünden
Bütün lodoslara yılmış gibi kalbim.
Soğuk ve tatsız umutlarım.
1 artı 1’in hesabından 2 değilmişim ben
Öğrendim artık.
Kan kızıl bir gece bu gözlerimdeki.
Ayyaş ruhumun sarhoşluğuna kapılıyor ayaklarım,
üstüne örtüp soğukluğu, boğuyorum artık bedenimi çıkmazlarla
Boğazını sıkıyorum çığlıklarımın,
Acısını alıyor ellerimin.

Yüzyıllarca kendini kaybeden hayallerin sonuna geliyorum.
Artık gitmek ve artık gitmek bilinmeyenlere doğru
Psikolojisi kayboluyor çocuğun.
Şizofren bir beynin sözleri bunlar.
Delilikler sarıyor bedenimi.
Bir acı gülümseme kopuyor dudaklarımın arasından.
Geçmişe ve geleceğe meydan okuyor ayaklarım.

Bir çıkmaz değil artık bitap olan ruhum,
Kendini bilmez şiirlerim,
Ve imla hatalarıyla dolu düz yazılarım.
Vedalar unutmak değildir diye bağırıyorum artık.
Gitmek kaybetmek değildir,
Gitmek kendini bulmak için yeterince gelmektir.
Ve ben artık uzun cümleleri kurmayacağım hayata karşı .
Kuşlardan ödünç alacağım kırık kanatları.
Uçacağım ve uçacağım ölmek için.
Ve bir kez daha sesleneceğim ölüme doğru uçan kuşlara:
Benden sonra benden sonra şiirlerim ve devrik düz yazılarım kalsın hayata.

Sonya Bayık

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Geldin mi, Ey Ruh?

Hiç ruh çağırdınız mı? Eğer cevabınız olumsuzsa, çok yazık. Günümüzde, herkes işini gücünü bırakıp, masa başında ruhlarla sohbet ediyor artık. "Hadi canım, olur mu?"...

Düşerek Yükselmek‏

Burada kendi kararımla yazmıyorum ve yazmak fikrinde de değilim. Ben sadece bana aktarılanları sizlere aktarıyorum. Bana bilgi verenin varlığını göremeyebilirsiniz, duyamayabilirsiniz, hissetmeyebilirsiniz. Bu yazılarımın...

Doğada Altın Oran

''Evrim Hayatın Yasasıdır, Sayı Evrenin Yasasıdır.'' Pythagoras ve birçok filozof evrenin bilgisini, sırlarını matematiksel olarak, ya da dinamik matematiği kullanarak, sayısal veya nümerolojik olarak açıklamaya...

Schopenhauer Felsefesi

Felsefe bilindiği üzere hayatın içindeki rahatsız ve sorgulayan bireyin ilgi alanına girmektedir. Buradan hareketle felsefe getirdiği çözümlemelerle var olan hayatın mevcut giriftliğine veya basitliğine...

Çeviri

Jacques Amyot'ya (İlk ve büyük Fransız çeviricilerinden (1513-1593) bizim Fransız yazarları arasında en onurlu yeri vermekte haksız olmadığımı sanıyorum. Yalnız anlatımının doğallığı ve temizliği...

Yaşama Felsefesi “Önsöz”

Yaşama Felsefesi, somut soyut tüm boyutlarıyla insan ya­şamının içine dağ yarıklarından iner gibi inmektir. İnsan yaşar. Bitkiler, hayvanlarsa yalnızca canlıdır. İnsan niçin, neye göre, nasıl yaşadığını...

Mutlak ve Berisinde Kalan

Mutlak kelimesi talâk fiilinden geldiğine göre kayıt ve şarttan kurtulmuş, muayyen olmayan anlamına kullanılıyor. A'yn fiilinden gelen muayyen kelimesinin antonimi olduğuna göre, belirlenemeyen anlamına...

Ah Bir Bilseniz

Ah bir bilseniz, ah bir bilseniz insanın içinde kaç siyah gökyüzü var? Kaç yaralı kuş? Kaç umutsuzluk biriktirmiş insan ve kaç intihar? Kaç ölüm? Ah...

Kırmızı Tanrı

Göz bebeklerimden kalbime düştün. Orada kal! Kal ki; oksijenim ol. Kal ki; tanrım yapayım seni. Sen kokayım buram buram. En acımasız zamanlarda sana sığınayım....

Sevgilim Söyle Bana, Biz Neyiz?

Sevgilim; Biliyorum kızacaksın ama yine de bu satırları yazmak istedim. Çünkü bazı şeyleri diğer insanlara hatırlatma vakti geldi de geçiyor. Unutma, bu bizim görevimiz. Rehber...

Provasız Hayat

dağılmış zerreler haneler sessiz viran bakışlar korkak gözler çaresiz büyük gelir olmuş üzerimizde durmaz insanlık yaşamak zor artık inandıklarından kaçarak ödünç nefesler pay edilememiş hiç kimse kendinden önce ölmemiş sevgiye...

A. A. Maledictum’un 3. Yıl Özel Mesajı

Acının koynuna doğuldular, hiçliğe sarıldılar ve sonsuz yolculuğa koyuldular. Bu yolculuk onların karşısına zorluklar sunarak onları bu yoldan saptırmak için hüzün perdesini yaratacaktı. Maddiyatın...

Loş Geçmiş

Kasım 1989 İstanbul doğumluyum kaba alkolik adamlığı ve kaliteyi parasıyla ölçen bir babanın ve çocukları için her şeyi yapabilecek fil yürekli minnoş bir annenin üç çocuğundan ikincisiyim ilk okulumu hala yaşamakta bulunduğum bıçkın semt ağbilerinin ve delikanlılarının sokak köşelerinde çekirdek çitleyip kola içtikleri Bayrampaşa'da okudum lise yıllarımı...

Kendi Kendisiyle Yetinme

Krallar hiçbir şeyimi almazlarsa bana çok şey vermiş olurlar hiçbir kötülük etmezlerse yeterince iyilik etmiş sayılırlar bana. Bütün istediğim budur onlardan. Ama nasıl şükrediyorum...

Kör İnanç ve Maneviyat

İnançsız olan birini kör inançlı biriyle karşılaştırdığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkar? Hangisi üstündür, inançlı olan mı, yoksa inançsız olan mı? Kronik bir (toplumsal)...