Ana SayfaYazarlarKonuk YazarTozlu Tarihin Kalp Atışları

Tozlu Tarihin Kalp Atışları

Bir avuç gözyaşımız kaldı yağmurlarda eriyip giden insanlıklarımızdan ve onca uçuruma sahiptik sırf atlamayı düşünmek için. Onca şeye sahiptik sırf sahip olmak için. Ne gerek vardı ki zaten takılı kalan hayallere ve ne kadar tozlandı kim bilir umutlarımı sakladığım çekmecelerim. Çek git, ne halin varsa sonun olacaktı ellerinden kayıp giden. Gitmek istiyorum ellerimle alıp koyduğum yüreğinden. Kaç adım geriye gidersem gidim bir türlü geleceğimi değiştiremiyordum. Ne kadar geride kalmıştık şimdilerimizden kurtulmak için? Saatin bilmediğimiz zamanları vardı kendinden kaçmayı başaran. Düşüncelerinizden kayıp düşercesine kayıp düşmek kendinizden. Kendini unutan insanların elinde sadece kalp atışları kalırdı, çünkü kalp atışlarınızın bittiği anda sadece kendiniz kalırsınız. Ne insanlar böyle yok olacaktı. Yaşamak, bize kendini muhtaç bırakan aciz bir varsayımdı artık. Oysa saçların gülümseyişine her dokunduğunda dünya değişmeye hazırdı. O vakit gözyaşların dökülmeseydi varoluşlarımızda bu kadar boşluklarımız olmayacaktı ve ellerin saçlarına dokunsaydı masallara yeniden inanacaktık. Senden uzaklaşan adımlarıma daha alışamamışken hayat koşmaya zorluyordu beni, takılıp düşmek elimde değildi yani. Konuş benimle dedi, tam da düşerken… her yerim bedenimden çıkan toz topraktı artık. Tekrar kalkmak kendimi kandırabilmeme bağlıydı. Senli hangi tarihe saplandıysam her tarafım toz toprak içinde, ama kalktım yeniden yürümek için yeniden geriye. Kalktım, yeniden toz toprak olmak için sensizliğe.

Serkan Aydemir

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Groundhog Day

Her güne dejavuyla başlamak nasıl olurdu sizce? Groundhog Day ile bu deneyime hazır olun. Öyle bir hayat düşünün ki sürekli aynı günle başlıyor ve...

Aşıkların Ölümü

Yatağımız olacak, hafif kokuyla dolu, Divanımız olacak, bir mezar gibi derin; Bizim için açılmış, en güzel iklimlerin O garip çiçekleri süsliyecek konsolu. Son sıcaklıklarını sarfedecek hovarda, Birer ulu meşale...

Bakın! Ben Bile Ağlıyorum Albayım!

Bakın! Ben bile ağlıyorum albayım. İmkânsızlık duvarının önünde ağlıyorum. Bu duvar beni çıldırtıyor albayım. Başımı, bu duvara vurup parçalamak istiyorum. Başım ağrıyor albayım; biraz...

Halloween

Amerika'daki geleneksel cadılar bayramını öyle veya böyle bir şekilde duymuşsunuzdur... İşte Michael Myers böyle bir cadılar bayramı gecesinde eline bıçağını aldı ve bir daha...

Cennet ve Cehennem

Giriş Cennet ve Cehennem… Bu kavramların kulağa hoş gelen bir tınısı, hem de insanı korkutan bir tarafı var. Ayrıca bu iki kavram, bir köşeye kapanıp,...

Dil Üstüne

Düşünce ve sanat adamları sözleri ve yazılarıyla dile değer kazandırırlar. Bu işi, dile yenilikler getirmekten çok onu bükmek, olanaklarını çoğaltmak, gücünü artırmak yoluyla yaparlar....

Devrim

Bir devleti hiçbir şey yenilik kadar rahatsız etmez: Değişiklik hep kötülüğe ve zorbalığa yol açar. Bir tek parça bozulunca düzeltilebilir: Her şeyin özündeki bozulma...

Okuyan Bir Kızla Çık!

Okuyan bir kızla çık. Parasını kıyafet yerine kitaplara yatıran bir kızla çık. Kitapları yüzünden dolabına sığamaz o. Okuyacağı kitapların listesini yapan, 12 yaşından beri...

İnsanlığa Çağrı: 25 Nisan 1950

Dünyanın yalnız maddî endişeler içinde büyük sür'aile korkunç bir karanlığa gitmekte olduğu asrımızda; maddeye, menfeate ve yokluğa tapan hotkâmca kör bir zihniyetin ilimden vicdanı ayırmayı...

Şair’e

Ey şair! Değer verme sevgisine sen halkın Tez geçer gürültüsü zafer övgülerinin; Aptalın yargısına, soğuk kalabalığın Gülüşüne de boş ver, aldırışsız ol, sakin. Sen çarsın: Yalnız yaşa. Yürü...

Düşün Sonu

Yeniden başlayamaz artık bu gövde. Gözlerine dokunulduğunda, bir yığın toprağın canlılığını duyar biri. Tan ağırtısında da kendisini susturamıyan topraktır o. Olü bir gövdedir, o bir çok uyanıştan kalan ama. Hergün...

Yazmak, Arınma Ya da Kendi Üzerine Uzanmak

Yazmak ve Arınma bağlamında burayı işgal etme hakkını kendimde buluyorum dolayısıyla —yazı izin verdiğince— cüretkâr davranmak durumundayım. Baştan söyleyeyim: yazmayan bilmez, yazacaklarım sadece yazarak...

Bilgi ile Olmak

Şuna bütün gönlümle inanıyorum: Ahlâk elbette bilgi ile çok ilgilidir ama nasıl bir bilgi ile ilgidir? Örnek olabilme bilgisi ile. Biz bunu çok denedik;...

Şiddet Üzerine Düşünceler

Fransız mühendis ve sendikalist Georges Sorel (1847-1922), Şiddet Üzerine Düşünceler (1908) adlı eserindeki tezlerini ilk önce 1890-1895 arasında yayımladığı bir dizi makalede açıklamıştı. Bu...

Felsefenin Neliği Üzerine

Felsefe önsözü olmayan bir kılavuzdur. Onu ilk kez görenler ne yapacaklarını bilemezler. Bu insanın başına gelen en talihsiz durumdur. Ama ne yapacağını bilen birinin...