Seviniz..! Sevgi nimettir. Menzile giden yol sevgiden geçer. Başkaları tarafından sevilmek istiyorsanız, başkalarını seviniz…! Yoksulluğa düşmekten korkmayınız. Sevmemekten, Sevilmemekten korkunuz. Çünkü huzur, sevginin kardeşidir.
– (“Türkiye’nin Dünya barışını arzulaması” hakkında sorulan soruya)
– Türkiye bu iş için önder olacak. Bunun ilk öncüleri sizlersiniz. Vazifenizin kıymetini biliniz.
Titreyen ateşli eller birbirini tuttu. Ateş var ki, yanmasında fayda vardır. Ateş var ki, sönmesinde fayda vardır. Siz doğru yolu bulun…
– (“Biz her şeyi işiten ve bilenlerdeniz” beyanı hakkında sorulan soruya)
– Sizi idare edenler, daha önce yapacağınız hareketleri tespit ederler. Bu ne kadar gülünç bir sual ki bize soruluyor. Bunu sormakta size fayda var mıdır? Bizim için bilinmeyen, işitilmeyen bir şey var mıdır..? Biz aranızda yapılanlar gibi, falcılık yapmıyoruz. Sizi doğru yola sevk ediyoruz. Size daha önce bütün hareketlerinizin bilindiğini söylemediler mi..?
Sizi meydana getirenler sizin ne yapacağınızı da bilenlerdir. Bundan şüpheniz mi var…?
– (“Bu bilme ve işitme kendi düzeninizdeki ve o düzenin üstündeki bilgiler için de varit midir” şeklinde sorulan soruya)
– Biz her şeyi biliriz. Siz şimdiye kadar size söylenenleri dikkatle tetkik etmiş olsaydınız, bundan çok şeyler çıkarır, şimdi bu sualleri sormazdınız. Emeklerin boşa gitmesi, acıların en ızdırap vereni..!
– (“Düşünce, hadiselere ve bilgilere hakim olan üstün varlıklara bir el uzatma veya el açma faaliyeti midir.” şeklinde sorulan bir soruya)
– Düşünen insana yardımcı çoktur. Siz sadece düşünmeyi isteyiniz. Bir meseleyi kuvvetle düşünmeyi arzulayınız ve onu düşününüz. Göreceksiniz ki mucizeler olacak. Şimdiye kadar düşünenler hep böyle mucizeler yapmadılar mı..? Her şeyin doğrusu düşünerek bulur. İnanmadan önce mantıkla ölçünüz. Düşündüğünüz her şeyde, bulduğunuz her şeyde, önce ölçünüz, düşünmek, size bilgilerin saklı olduğu yolu gösterecek. Düşünerek yolu bulunuz. Bulacaksınız o yolda menzile ulaşacaksınız. Düşünce akılla olur. Akıl, ruhun terbiyecisidir. Düşünmek aklınızı çalıştırmaktır. Aklınızı çalıştırmak, Ruhunuzu terbiye etmek, alıştırdığınız kaidelere doğru yükselterek itmektir. Akıl sizi alıştırdığınız kaidelere götüren bir araçtır ki Ruhunuz bir çerçeve içine girebilir. Ruhunuzu akıl terbiye eder.
– (“Akıl” hakkında sorulan soruya)
– Tecrübelerle çoğalır. Yaşamak öyle bir düzendir ki, İnsan öyle bir varlıktır ki hayatı ve olayları bir daireye benzer. Bu daireyi zincirden yapılmış kabul ederseniz, her zincir birbirinin aynıdır ama, birbirini tutar. Bunun üzerinde düşününüz. Bütün hadiseler birbirine bağlıdır. Hepsi birbirinin yardımcısıdır.
Akıl Ruhu terbiye eder. Tecrübe aklı meydana getirir. Ruh da tecrübeyi doğurur. Ruh sizin anladığınız manada değildir. Ruh alıl olmaz. Zincirlemedir, dairedir. Tecrübe çoğaldıkça zeka gelişir. Zeka geliştikçe Ruh yükselir. Ruh tecrübeyi doğurur.
Ruh, İnsanları dolduran mekanizmadır.
RUH-TECRÜBE-AKIL-RUH
BİLGİ: Hadiseleri şekillendiren bir kuvvet ve bir hüviyettir. Bilmediğiniz bir şeyi yapamazsınız. İnanmak mantıkla olur. Mantık akılla işler. Akıl tecrübelerin ışında parıldar. Tecrübe olmadan inanmak da olmaz. Tecrübe olması için, muayyen bir zamanın geçmesi lazım. Her şey tecrübeden doğdu. İlk insanlar görerek inandılar. Onlar yıldırımlardan korktular. Onlar soğuktan korktular. Bütün bunları gördüler ve hissettiler.
İnanmakta sizin için fayda var. İnanmazsanız, bütün söylenecekler boşluğa atılmış birer söz demeti olurlar. İnanmalısınız ki , söylenenler hedeflerini bulmuş olsun. Bütün bu söylenenlerde ancak sizin için fayda var. Zararlı bir şey görüyorsanız o zaman inanmamakta haklı olursunuz. Faydalı olan şeye neden inanmıyorsunuz. Sabırlı olmasını bilmiyorsunuz, size düzenleri bozduğunuzu söyledim. Kaideleri, düzenleri dikkatsizce bozuyorsunuz. Bu sizin zararınıza oluyor. Araştırmayı programlı yapınız. Usul biliniz. Hareketleriniz ölçülü olsun.Burada size söylenilen bütün sözler umumi ve çokluktur. Siz her düzeni bozarsınız. Her şey için geniş düşününüz.
Hakikatler acıdır.
13 Kasım 1964
