Ana SayfaYazarlarŞehirler Arası Terminallerden Hayata

Şehirler Arası Terminallerden Hayata

İnsan hayata şehirler arası terminallerden gideceği yeri ya da artık tamamen terk edeceği şehirden gitmek için bir otobüsün gelmesini beklerken hayattan gidebiliyordu. Bekleyişlerden birer fotoğraf albümü alıp elimize o bekleyiş anında bakıyorduk insanlara. İnsan yüzleri, tedirginlikleri, koşuşturmacaları, isyanları, hiç bitmeyen ve sürekli bir endişeyle yaktıkları sigaraları, hayata bıraktıkları ve son bir terminalden artık terk edecekleri bir şehre emanet bıraktıkları hayat kırıklıkları…

Hepsinin yüzünde bir endişe, bir yorgunluk, bir bekleyiş, uzaklara uzun dalmışlıklar, hepsinin yüzünden okunabilecek hikayeleri.

Bize anlatacakları hiç bir şeyleri kalmamış gibi bakan umutsuz gözleri…
Hiçbiri mutluluğu kuçaklamamış gibi ve bir an önce gelecek otobüse binip artık bir otobüs camının kenarından yollara bırakmak isterdi acılarını, hesaplarını ve yorgunluklarını. Belki de bu yüzden bir yolcu hep cam kenarında oturup artık oradan hep bir yolculuğa bırakmak ister bedenini, yorgun ruhunu ve umutsuzlukları tutmaktan yorulmuş ellerini, avuçlarını.

Uzun yolculuklar belki de bir insanın ruhunu kurtarmak için kaçıştır. Ya da hiç bitmeyecek bir yolculuk. Belki de sahip oldukları her şeyden kaçmak isterdi insan. Mesela hiç bir şeye sahip olmamak, hiç bir yere ait olmamak nasıl diye düşünüyordu. Ya da kimliksiz olmak nasıl bir duygudur diye düşünebiliyordu artık. Yol çizgilerinden hayata doğru yolculuktur bu. Bir kaçış bir yorgunluktur bu.

Terminaller tesadüflerle, hikayelerle ve terkedişlerle doludur ve her yolcu giderken ardında sadece dilsiz, imzasız bir hikaye kahramanı bırakır yalnızca.

İnsan bir insanın yüzünden hayatını okur orada. Hızlı ve tedirgin bir şekilde attığı adımların artık onu nereye götüreceğini bilmeden.

Sonsuz bir yolculuğu düşleyen ruhların toplandığı ve artık kendini kurtarmak için bir yolculuğa sıkıştırmak istedikleri bedenlerin içinde kendisine bir beden büyük ya da bir beden küçük gelen hayatların insanları… Bu yolculukların yaralarını yazanlar ve hissedenler. Kendisi de hayattan ruhunu kurtarmaya çalışan kelimelerle yüz göz olmuş kendini bilmezler…

Uzun uzun bakanlar acaba ne düşünür bir otobüs camının kenarından hayata doğru yolculuk yaparken?

Dünya ne kadardır diye düşünürler mi acaba?
Hayat ne kadardır ?
Umut ne kadardır?
Kaç defayım ben derler mi acaba?
Ya da kaç defa düşeceğim hayatın ellerinden diye?
Gerçekten düşünürler mi hep?
Bir başlangıç mı bu yolculuklar ya da bir bitiş mi yol çizgileri diye?

Ve ne kadar düşünse de insan kafasındaki bu sorulara tek bir cevap verir terminaller:
“Otobüs saatiniz gelmiştir. Hayattan kurtarmak için ruhunuzu bıraktığınız bir otobüs camının kenarından size, acılarınıza ve bedeninizdeki yorgunluğa iyi yolculuklar…”

Sonya Bayık

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Hiçliğin Ritüelleri

…“Özgün, alışılmadık, hatta ölümsüz fikirlere sahip olmak için, kişinin, birkaç dakikalığına dünyaya ve eşyaya, en alışıldık nesneler ve en bilindik olaylar bütünüyle yeni ve...

Behçet Necatigil’in Çevirisiyle Benoni Kitapçılardaki Yerini Aldı

Timaş Yayınları olarak Türkiye'de koleksiyonunda en çok Knut Hamsun eserine sahip yayınevi olarak Benoni'yi size sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Hamsun'un diğer bütün eserleri gibi...

Kutsal Amacın Yolcuları

Bir bilgenin ağzından damlayan gerçekler, Sonsuzluğun duvarlarında seğirterek, Boşluğu doldurdu, Sonra Şofarın derinden çığlığı: “Gel ve gör” Çığlık, suyun ve toprağın kalbinden yükseliyordu, Kardeşler uykularından uyandırıldı, Kulak verildi Yukarının çağrısına, Birleşip...

Tasavvuf Felsefesi

Felsefenin birçok tanımı bulunur. Bir tanımına göre: “kişisel davranış ve düşüncelere kılavuzluk yapmaya yarayan toplu ve tutarlı görüşe felsefe denir”. İnsan karakterini derinlemesine inceleyip...

Hz. Muhammed ve Durugörü

Hz. Muhammed’in durugörü medyumluğu da çok ileriydi. Hz. Muhammed bulunduğu yerden kilometrelerce uzaklarda olanları görebiliyordu, örneğin, Arabistan’dayken 700 mil ötede ölen Habeş kralını öldüğü...

Kimiz Biz?

...Mnemosyne başlığı altında Hölderlin şöyle diyor: İzahsız bir işaretiz biz... Kimiz biz? Biz, bugünün insanları; kendisi için tari­hin hiçbir zaman ölçümünün tek bir kıstas bile getiremediği...

Her Bir Şey Her Şey’e mi Bağlıdır?

Her Bir şey ve Her şey, var olanların tümünün içeriği olan iki noktanın sıfatlarıdır. Her Bir şey’den açıklamaya başlarsanız, başladığınız herhangi bir şey Başlangıç olmuş...

Zettel: “Dil Oyunları”nın Gerçekle İmtihanı

Wittgenstein okumalarını belli aralıklarla daha önce de yapmıştım özellikle kendisi hakkında yazılan makalelere, film ve belgesellere de göz atma fırsatım olmuştu. lakin Zettel yeni...

Okumak ve Yazmak

Okumak ya da yazmak her ikisi de ortak kanallardan beslenir: Merak ve Yaratma endişesi. Belki de hayatın içindeki en insani iki doğal dürtü. Aynı...

Ölüm Korkusu ve Hesaplaşma Endişesi

İnsanların en çok korktuğu şey, kendi duygularının ölçüsüyle kötü kabul ettikleri bazı hayat şartlarının içine günün birinde düşme tehlikesidir. Örneğin bir insan, sonuçlarının çok...

Sokrates’in Savunması

Atinalı Sokrat (İÖ 469–399) uzlaşmaz karşıtlıklara meydan okumanın spekülatif filozoflar için yarattığı ikilemle başa çıkmanın yolunu ararken, Küçük Asya kıyılarından Sicilya’ya kadar Grekçe konuşan...

Tanrı Hasta mıdır?

Bir zamanlar Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi vardı. Sonra “Ruh” başlığını kaldırdılar ve Sinir Hastalıkları Hastanesi oldu. Bu hastanenin yetkilileri devletin görevlendirdiği psikoloji bilimi...

Filozoflar Nasıl Kuyu Kazar?

Alışılmış bir hikâye değil bu. Philipp Blom aydınlanma yüzyılında yaşananların eksik anlatıldığını savunuyor. Paris’in göbeğinde bir salondayız, meşhur filozoflar birbirinin kuyusunu kazıyor. Eski usul kitaplarda,...

Yekta Kopan ile Söyleşi

Yekta Kopan, Artful Living Edebiyat Söyleşileri'nde yeni yılın ilk konuğu olacak. 9 Ocak Perşembe günü saat 19.30'da Art!Space'te gerçekleşecek olan etkinlik öncesi Kopan'la minik bir...

Hegel: Diyalektik, Çelişki ve Bütünlük

Diyalektik düşünme tarzının merkezinde olan, kavrama anlam kazandıran ve böylece bir çerçeve çizen çelişki kavramıdır. Çelişki kavramı her durumda bütünlüğü düşünme ve kurma çabasından...