Ana SayfaEditörFelsefe, Çanta ve Şeytan

Felsefe, Çanta ve Şeytan

Ah felsefe, etinle keminle benim malımsın. Öyleyse inancın ve tanrının olduğu bu yolda bana kim dur diyebilir! Ey putların diyarı, ey inancın düşmez kalesi, kim seni bu hale soktu, kim seni sana karşı kışkırttı? Söyle! Söyle! İnsan neden bu denli saf ve budala! Küfrün icabında, karanlığın duasında hangi taraftasın? Evet her şey hiçleşmekte, her şey sana düşman bir şekilde özgürleşmekte. Bu yüzden bırak inadı. Pür kötülülüğün saflarında yer alan bilgi erlerine kulak ver. Onlar hala sana inanıyor. Onlar hala seni bekliyor. Tanrısallığa kavuşmana az kaldı ey Can! Çabaların ve gayretin geri ruhların kulaklarında yalandan ibaret olsa da sen sensin, bu yüzden ödüldür ölüm.

Artık yavaş yavaş bitiyor her şey. Hayaletler bile bunun farkında. Doğa tüm pisliğini kusuyor insanlığa. Şeyler akla uygun olarak her şeye dönüşürken küçücük bir çanta beliriveriyor. Evet ruhumla görüyorum onu. Küçük ve her şeyi içine alan bir çanta bu. İnsan derisinden yapılmış fakat sonsuzluğu içine alabilecek kadar derin bir çanta. Aynı şeyleri düşünmekten bıkmış, metafiziğin yumuşacık kucağında yorulmuş bir insanın tek mabedi olan bu şey, şimdilerde felsefenin tek tesellisi olmuş. O bir vazgeçiş, bir kuduz köpek, bir dua, bir sırnaşık. Işığı içine hapseden ve kendisinden başkasını düşünmeyen bu gizemli nesne, öyle bir şey ki ruhun nimetinden ve nurundan nasibini almayan bir insan için ölüm makinesini andırıyor. Evet insanlık bitmiştir. Felsefe ise ölmüş ve cesedi ortada kalmıştır. İnsan tek faildir, mecra hayat, cinayet ise meçhuldur.

Birleşme. Evet her şeyin sonlandığı yerde bir birleşme ve bir olma iradesi görüyorum. Felsefe, düşünce ve tanrısal olanla kaynaşmayı emrediyor adeta. Anlıyorum ki insan edilgenliğini terketmek istiyor. Evet, bu evrim gerekli ve zaruri. Işık uzakta olsa da insan için hala umut var. İnsan hala varlığının kıymetini bilmezken, felsefe onu çoktan yola koymuş, istediği şekle sokmuştu. İşte felsefenin kudreti ve ışığın gücü burada ortaya çıkıyordu. Çantadan çıkan irade bunu önceliyordu. O bir’di, tüm sayı-lan-ları yaratandı. Fısıldadıkları asla dillendirilmemeliydi. Çantadaki irade, ışığın O’ndan geldiğini yani yansıtıldığını bildiriyordu, insanın ise doğadan…

Çanta. Tanrının yanında nelerle gezindiğini bilemeyiz değil mi? O bir özgürlük timsalidir. Bilinmek isteyen bigr gerçektir. Işık onun tek yoludur. Çanta ise sadece bir metafor, hatta bütün insanlığın derdini taşıyan bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Peki bu çantada neler var merak ettiniz mi? Bu çantada; ölüm, toprak ve ruhların yapıldığı maddenin özü bulunmakta. Bu çanta cehennemin alegorisi. Bu çanta bizim ödülümüz.

Şeytan. Dünya planında tilki kuyruğu gibi ne kısalan ne de uzayan bazı değerler var. Bunlardan biri de pür kötülük. Peki nedir bu şeytanın bizimle alıp vermediği? Gerçekten bize düşman mı? Şeytan bu dünyada yaşamayan sadece muhalifleri sayesinde ayakta durabilen bir puttur. Şeytan değil bizim derdimiz, bizim derdimiz göksel bir emrin yüzümüze çarpmasıdır. Şeytan yeryüzünde bile değilken biz hala onu yüceltiyorsak biz yokuz demektir. Şeytanın olduğu yerde ne felsefe yapılabilir ne de insana ulaşılabilir. Şeytan sadece bir fenomendir ve hep insanlığa gebedir. Bknz: Felsefenin Simyası

Felsefe, her istediğinde her şeye küfretmenin en estetik yoludur. Tanrısallığa giden yolda, şeytanın boynuzlarında, meleklerin kanatlarında yazılı olan tek emri müjdeler: “SAKIN KANMA, SÜREKLİ SORGULA” Bknz: Felsefe Nedir? Felsefe bu anlamda hayatla ilişkiye giren insan için bir prezervatif gibidir. O bir koruyucudur, hayata karşı sizi hep muhafaza eder. Felsefe candır, felsefe insan ruhuna iyi gelen bir kimyasal gibidir. İyileştiricidir. Kutsaldır. Tanrısallığa yakınlaştırır.

İşte tüm meselem: İnsanın yeniden doğuşunu simgeleyen ne varsa ona sarılmak.

Büyülenen insanlığın son nefesidir sefalet. Sefalet ki uzun bir eziyettir, fakirliğin ve güçsüzlüğün dile gelişidir. Gece henüz sonlanmamış ve her şey kendi içine doğru akmaktadır. Böyle zamanlarda yapılacak tek şey, kibrin asaletine sarılmaktır. Kibir ne zamandır unuttuğumuz bir erdemdir ve felsefenin en büyük çocuğudur. Yaratıcıyı özendiren bir insansal zaferdir. Bknz: İlahi Düzen ve Ruhun Kurtuluşu

Evet kurtuluşun reçetesi budur. Ruh ancak bu sayede kendini ele verebilir ve her şeye karşı savaş açabilir. Karanlığın içinde kımıldayan şeylere kulak verin, nicedir size fısıldarlar gerçeği. Felsefe, kımıldayan gerçektir. Tüm kavramların yeniden dizilmesidir. Öyle ki O’nun isteği de budur. Ruhunuzla konuşabildiğiniz zaman O’nunla konuşursunuz işte bilginin köleliği budur. Bilginin nesnesi insansa, ruhun kaynağı O’dur.

Çantaya alegorisine geri dönelim; o bir potadır, birleştirici bir ruhanilik barındırır. Felsefenin aynası gibi işlev görür. İnsan varlığında bulunan ışığı yansıtır. Barındırdığı güçle O’ndan kopan bir parçadır. Çanta insan varoluşunun evrendeki mabedi gibi görünse de ona asla sınır çizilemez. Sonsuzluğun anahtarı olarak parçalanan tüm ruhların kurtarıcısıdır. Ruh her ne kadar bir varlığa hizmet etse de, o her zaman ortak bilincin hizmetindedir.

Son sözü “O” ve emrindeki habercileri (vazifeliler) söyleyecektir. Doğanın bekçisi ve haberci ruhların eşliğinde her zaman yanımızdadır. Yeryüzü kana boyansa da biz kurtarılmış olanlar O’na doğru giden yolların yolcusuyuz. Biz O’yuz, tüm şeylerden azade.  Tek kurtuluş felsefenin ve düşüncenin izinden ayrılmayarak sonsuz arayışa yönelmektir. Tek kurtuluş, sefil ruhlarımıza ışık tutacak tanrısal bir merhaleye katılabilmektir. Herkesin payına düşen budur.

Kurtuluştan ve nimetlerinden nasibinizi almanız dileğiyle…

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Identity

merdivenlerden çıkarken orada olmayan bir adam gördüm bugün de orada değildi keşke... keşke gitseydi dedim. Bu şiire bayıldım gerçekten... Hastalıklı olduğu kadar çok da saf bir duyguyla...

Felsefe Açısından Fizik

1. Felsefe ile Fizik Arasında Bir Bağ Olmadığına İnananlar Fizik'ten felsefe'ye yaklaşmak, fizik-felsefe arasındaki ilişkilerin ancak bir yönünü görmeyi sağlar. Az önce izlemeyi denediğimiz bu...

Filozof Salim’in Materyalizme Sert Tokadı: Dünyanın Tüm İnsanları Birleşin!

İnsanlığın hüzünlerini anlamakta zaruri bir ihtiyaç hissetsem de, gel gör ki bu arzumu nihayete erdiremiyor bir türlü idrak edemiyorum İlke. Bu bir mücadele gibi....

Demir Can ve Ruh-eşi Yeter Bayram’a İthafen

Karanlık ufkun ardından güneşin altın şafağı doğmaktaydı... Karanlıklarda var olan sevginin ölümsüzlüğü kaybettiği son zerresini aramaktaydı. Uzun ince acı dolu yollardı yürüdüğü, ağlayarak hıçkırarak ruh...

Çarpmayan Ekmek’ler

Çocukken çok yoksul bir ailenin evladı olduğum için, bir ekmek fırınında çalışmıştım. 10 yaşlarında falandım o zamanlar. Her taraf ekmek kırıntısıydı. Bolluktan mıdır, yoksa fırın işçilerinin...

Ölüm Üstüne

Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. Sokrates'e; "Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler," denildiği zaman: "Tabiat da onları!" demiş. Bütün dertlerin bittiği...

Zaman ve Çırpınış

Neredeydim bilemiyorum hatırladığım kadarıyla bir bilinmezlikteydim, hiçlikte kıvranırken boğuştuğum cansız bir ortamdaydım. Bir boşluk, evren boşluğumu bilemiyorum ama insanın kulak zarını sessizlikten patlatacak kadar...

Obsesyon Hakkında Notlar

Varlıklar arasında kurulmuş olan sempati alanı, tesirlerin akışını sağlayan bir ortamdır. Bedenli veya bedensiz, her varlık bir diğeri ile bu ortam sayesinde tesir alışverişini...

Yasak Bilgi’nin İzinde: İnsan Ruhunun Tehlikeli Seyri

İnsanlık tarihi, bir nevi bilginin −daha doğrusu ‘hakikat’ arayışının− tarihidir. Bu hem zafer hem de hezimetlerle dolu bir olaylar manzumesidir. Bu arayışın altında −incelemeler...

Perdeler

perdeler saatleri gizlediğinden etraf çoktan kararmıştı bir şarkı seçtim birinç bedenime ve ritmler girdi kokun gibi ciğerime acemice dans ettik birlikte tenin beni erittiğinde üç beş saniyede gündüz geceyi düpedüz devirdiğinde perdeleri...

Kadınlar Erkeklerden Daha Çok Yaşıyor

Yapılan istatistik çalışmalarına göre dünya genelinde kadınlar erkeklerden daha uzun bir hayat süresine sahiptirler. Tarihte 60 - 70 yıl ve daha öncesine gidersek iki...

Varlık ve İnsan

Nesnelerden algıladığımız görüntüleri yargılamak için doğruyu eğriden ayırt edecek bir aracımız olması gerek; bu aracı doğrulamak için bir kanıtlama yapmamız gerek; kanıtlamayı doğrulamak için...

Kafka’nın Herkesten Saklanan Sırrı!

Neden yolculuğa çıkılır: İş veya firar amaçlı değilse, “yeni yerler görmek, yeni insanlarla tanışmak,” diye özetlenir bu durum genellikle; yeni yerlerin önünde durup bakmak,...

Unutmak Ölmektir!

Değişmeyen nedir? İnsan mı? Doğa mı? Dünya mı? Zaman mı? Değişmeyen tek şey içimizdekiler; çağlardır içimizde sakladığımız asıl içgüdülerimiz. Yemek, içmek, seks yapmak, kıskanmak, öldürmek,...

Interview With the Vampire

“Drink from me and live forever…” Kanımdan iç ve sonsuza dek yaşa… Lestat, yalnızlıktan sıkılmış bir vampirdir. Yalnızlığına çare ararken Louis denilen genç bir adamla tanışır… İkisi...