takmadım kadınların boş triplerini
geçerken seneler şöyle böyle
ve çekip gidenlerin iç çekişlerini:
asla, dönüş yok geri!
ah güzeller,
inleyen bedenler,
ateşli arzuların şişirdiği taşakların...
gözlerim kapalı
bir pazartesi akşamında
vücudunun bütün hatları
odamın içinde gezer
izlerim, içimden
sıcak bir iklim geçer
ve aynı günün ateşi vurur
uzuvlarına
sonra birden görünür,
bezgin, miskin...
uzaklaş
şarkı söyle yürürken
mırıldanarak
arada bi ıslık çal
melodilerle eşlik et
yolculuğuna
özgür bir ruhsun
hadi
bırak bu mahlukları
çık gel
kendini onlar için bitirme
beynini onlar için çürütme
ruhunu...
gri kış akşamları,
sokaklarda,
sarhoş,
yürüyeceğim çarpa çarpa
sağa-sola.
ayaklarımda izleri olacak
pis kaldırımların
kirletsin,
bırakacağım kendimi
rüzgara
ne bir şey hissedeceğim,
ne bir tepki vereceğim
ve salt bir boşluk
kaplayacak içimi
ucubeler...