Ana SayfaDENEMEEski Fotoğraflardaki Acı

Eski Fotoğraflardaki Acı

Terkedilmiş izbe bir evi, bir açık hava müzesini, ya da kimsesiz bir mezarlığı ziyaret ettiğinizde, uzaklara dalmanızın tek bir nedeni vardır: “YAŞANMIŞLIK”

Yaşanmışlık, en doğal acı makinesidir. Anılar bu yüzden acıtır, her anı da bu acıya davet eder. Bu yüzden acı her yerdedir, insanın olduğu her mecra acıyı anımsatır. Eşya, doğa ve kainat bir acı yumağıdır.

Tercihen ölüme yatmak ise en estetik kaçıştır. O, kurtuluşun ruha baskın geldiği metafiziksel bir sürüncemedir. Bu yol, acının fahişesi olmaktansa, toprağın solucanı olmak isteyenlere her daim açıktır. Acıdan ancak böyle uzaklaşabilirsiniz.

Bu yüzden terkedilmiş bir ev ile yalnız bir insanın hiçbir farkı yoktur.

yaman-ailesi-eski-foto-felsefehayat_3
Hacınabi Mahallesi / Bafra 1964-1965

Acı, mekanda ve zamanda en kadim dosttur, sizi hiç bir zaman bırakmaz.

Eski fotoğraflarda siyah beyaz bir geçmiş gibidir acı. Özellikle senin üzülmeni ister, iki çocuğun gözyaşlarında gizlidir ve ayrılık her daimdir. Bir oğul, bir anne ve iki çocuğun yer aldığı bu karede sizce ne eksiktir? Bu kadar eski bir acıyı hiç tattınız mı? Bence her eski fotoğraf, acının en karamsar tasviridir.

Can Murat Demir

(Fotoğraftakiler: Soldan sağa, Nazime Yaman, Dursun Yaman, Ayaktakiler; Kader (Annem) ve Nida Yaman (Teyzem)

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR