saat sabaha karşı 4
erkenci horozlar başımda
uyumak ölesiye eziyet
tek çare perdeleri kapamak
saat sabaha karşı 4
ateşler içinde yastığım
sanki bana düşman gibi
su içinde cehennem yatağım
saat sabaha karşı...
ellerimiz aynıydı seninle
dokunamadıklarımızı ezberlerdik
ezberleyemediklerimiz de
hatırlamak isterdik
düzensizlik gibi yani
ya da öyle bir şey
ellerimiz aynıydı seninle
dokunamadıklarımızı ezberlerdik
ezberleyemediklerimiz de
hatırlamak isterdik
Can Murat Demir
gecenin ağzından koparttığım lokmayla çiğniyorum yalnızlığı
yanına katık ediyorum yosma ve bir o kadar da dönek utangaçlığı
hokkabaz ruhumun bir numaralı belası
sevişken ölülerin yanından salına salına
geçerken...
Doğa bir ana gibi davranmış bize: İstemiş ki ihtiyaçlarımızı gidermek zevkli bir iş de olsun üstelik: Aklımızın istediği şey, iştahımızın da aradığı şey olsun: Onun...
Uzun bir acıya yas tutan geleceğimle bir çukura bakıyor yıllardır gözlerim. Enkazlarımızı gömüyor her gece dünya. Sabahları gözü ağlamaktan şişmiş, düşleri morarmış bir çocuk...
Asabı bozuk gecenin içinde,
günü hiç aydınlanmamış bir şair küfürler savuruyor duvarlara
Kağıtları acı içinde, kalemi yorgun.
Şiirler bir şey anlatamayacak kadar sarhoş
Dili şişmiş kelimelerin...
Akşamın hüznüne resmedilmiş...