Yıldız Hayat

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Yokluğunu anlatmakta neymiş, varlığınla bu kadar sensizken?!
Hiç akla gelmeyecek kelimeler,
Olmayan harflerin kuramadığı cümleler
Söylesene şimdi neredeler?
Geceyle gündüzün kavuşacağını düşündüğüm yerdeyim,
En bilindik küfürleri dahi duymuyorum.
Kimlik;
Zorunlu bir görünüşün adı koyulmuş yansıması…
Duyarsın diye seslere,
Görürsün diye renklere bürünüşüm.

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Bedenimi salıverdiğim rüzgar,
Düşünmeden kucakladığım gökyüzü…

İsmi belirlenmiş bir kimlik yansıması,
Yalan gülüşlerin kendini bilmez yüksek sesleri.
Alınan nefesler mesul tutulmazken,
Verilenler rezil edilmekteler.
Ne de olsa belirlenmiş bir kimlik yansıması…

Yürekler nasıl da esir alınmış, tutsaklar.
Kendi muhasebesinde hem alacaklı hem borçlular,
Karşılıksız dokunuşlarda yaşamaktalar…
Sorusu bilinen cevaplar, kol gezer etrafımızda.
Virgülü de, noktası da kaçamaz
Kolay değildir cümlesiz yaşamak!

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Ortak kılınan zamanlar aldanacak kadar güzel.
Zor gecelerin ait olduğu günlerce
Anlamına yetişemediğimiz fikirler.
Görebildiklerimizde sınır çizgilerimiz…
Hiç biri ayrı tutulmayan, bakışlarımıza doldurduğumuz
Sahiplenmelerin yetmediği
Hatta akılda tuttuklarımıza yeni adlar koyduğumuz.

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Yansımamızdan kaçamadığımız camlarda,
Yağmur mağduru şehirler, sokaklarda…
Tükenmez nefeslerde ve en çok içten sandığım bakışlarda.

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Akan sularda koşar adım
Bizden önce vardığımız toprak parçaları.
Tenimize bulaşan toprakta bahar sevinci,
Özün öze kavuşması gibi…
Ve inadına ayak izlerin,
Her adımda yürüdüğünü sandığım.

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Rüzgarlarda bitmeyen dansımız,
En çok teninde yaşanılan mevsimler.
Seslerinde duyduğum sözler
Sözlerden uzak hislermiş…

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Mesafeleri yok ettiği düşünülen fikirler
Zamana sığmayan hislerin sonsuzluk yanılgısı…

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Anlama sığmayan coşkular,
Ten de yaşanılası aşk kokusu…
Ve bize ait resimlerin, fotoğrafların
En çok gülen renklerinde yok oluşumuz…
Susarak başladığımız cümleler,
Ne gerçeğin ne de gerçekleşeceklerin habercisi.

Ne çok ağlamaklı haller
Ne çok dost sandığımız yitirilen yürekler…

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Kendimden az,
Kendimle çoğalan yalnızlığım
İnanacak kadar aynalarda bıraktığım.

Meğer garip bir yıldız hayatmış varlığın,
Işıltılarıyla dans ederken yaşadığını sandığım…

Serdar Bayraktar

Serdar Bayraktar
Serdar Bayraktarhttp://www.felsefehayat.net
1984 Ankara doğumlu, memur bir ailenin küçük çocuğuyum. İlk ve orta dereceli okulları Ankara'da okudum. Niğde Üniversitesi Radyo Tv Yayımcılığı 2006 yılı mezunuyum. Resim ve müziğin de önemli yeri olduğu hayatımda yazmak çok daha heyecan verici bir duygu. Bu yüzden yazmayı her şeyin önünde tutuyorum. Ankara'ya aşığım ve hayatımı orada devam ettiriyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR