Kasım 1989 İstanbul
doğumluyum
kaba
alkolik
adamlığı ve
kaliteyi
parasıyla ölçen
bir babanın
ve
çocukları için
her şeyi yapabilecek
fil yürekli
minnoş bir annenin
üç çocuğundan
ikincisiyim
ilk okulumu
hala yaşamakta bulunduğum
bıçkın semt ağbilerinin
ve delikanlılarının
sokak köşelerinde çekirdek
çitleyip kola içtikleri
Bayrampaşa'da
okudum
lise yıllarımı...
...
sen kalkıp gittiğin zaman
paydos zilinden sonra çocuk püskürten okul kapısı gibi özlemeler savuruyor üstüme aşk
sen gidiyorsun
ben bomboş kalıyorum
içimde gezen yalnızlığın
ayak seslerinin yankısı tırmalıyor bedenimi
dışarı...
Ben ses... Yaşamla ölümün sonsuz çığlığından, acı ile mutluluğun boşluğundan oluştum. Her duvarda yankılandım. Her köşede bağırdım her kavgada en öndeydim. Karanlığı kutsadım, aydınlığı aradım....
Dört nala koşan atlar
Uzaklara götürür beni,
Korkmadan, doludizgin.
Gören tanır beni,
Ve tanıyan
Yurtsuz Adam diye seslenir.
Haydi, haydi!
Asla bırakma beni,
Yazgım, ey parlak yıldız!
Kimse bana soramaz,
Nerelisin diye.
Asla bağlanmadım bir...
bir ben var benim ardımda.
uzak durmak isterim
bu kalabalık şehirden
benliğimden gündüzü alan
ama bu umarsız yıllar içinde
bize en basit keyfi sunan
edepsiz ritimlerin kanı kaynıyor
bu soğuk günlerde
bu...
Gülten Ablayı okuyorum sabah sabah. Geceden bir pişmanlıkla sabaha ulaşmışım ve yaşıyorum hala. Deli Kızın Türküsü'nü okuyorum: “Karayı kaldırın, mavi koyun, umudumu yitirmedim.” Ah Gülten...
De Sade, tarihin simgeleşmiş isimlerinden biri. Uslanmaz bir çocuk ve bir o kadar da yaramaz... Hiçbir zaman bir diğerine benzemedi ya da bir başkası...