dağılmış zerreler haneler sessiz
viran bakışlar korkak gözler çaresiz
büyük gelir olmuş üzerimizde durmaz insanlık
yaşamak zor artık inandıklarından kaçarak
ödünç nefesler pay edilememiş
hiç kimse kendinden önce ölmemiş
sevgiye...
İnsanlar eskirken sokak köşelerinde
Çimler yeşeriyordu kaldırım taşları arasından
Kendine hakim olamayan yalnızlıklar çökerken zihinlere
Kuyulardan çekilen geceler yakıyordu kibrit çöplerini
Bir ampulün cızırtısı yankılanırken bir bodrum katında
Şehrin...
Lafta ve rafta
Şair,
masasında
yetmez derin bakışlar
ve sancılı yazı nöbetleri
dizeleri doğmaz bir türlü
şairin
Şakir,
Ehven Kıraathanesi’nde
yudumlar hayatı sıcak sıcak
kafasında hazan, birkaç demet sarı
bir yudum hayat yine
bu sefer daha...
Gecenin karanlığına giriyoruz ve buradan ancak cılız kalıntılarımız çıkacak, çok kalabalığız, daha da kalabalık olacağız ve giderek daha da kalabalıklaşacağız, böylece sonunda kaos galip çıkacak ve ölüm...
Kolayca doğrulanabilir ki, büyük yazarlar, olayların nedenleri üstüne yazarken, yalnız en doğru bildikleriyle yetinmez, bir ince buluş, bir güzellik getirmek koşuluyla, inanmadıklarını da yazarlar. Bir...
Günümüzde ve geçmişte iki kişinin münasebetinde yahut iki devletin ilişkisinde etraftakilerin güçlüye hayran olması, güçlüyle ittifak kurması, gerçeklerin zayıfı haklı gösterdiği durumlarda dahi güçlü...
Kendini beğenmek insanın özünde, yaratılışında olan bir hastalıktır. İnsan yaratıkların en zavallısı, en cılızıdır öyleyken en mağruru da odur. Şurada, dünyanın çamuru ve pisliği...