Kosmos bir Reha Erdem filmi. Üzerine ne yazacağımı açıkçası bilmiyorum. Ama bu filmi izledikten sonra aklıma gelen ilk şey, Türk sinema sektöründeki yeni kuşak yönetmenlerin, Yeşilçam klişelerini tamamıyla terk etmiş olmalarıydı. Kosmos bu anlamda gerçekten de modern bir film, gerek kamera açılarıyla, gerekse anlatımıyla avrupai bir sinema örneği bence. Sürekli yağan kar, gri mekanlar ve vurgulanan karamsarlık bana İskandinav sinema örneklerini hatırlattı. (örneğin Sauna) Ayrıca Kosmos karakteri The Green Mile’daki John Coffey karakteriyle de az çok örtüşüyor.
“Allah insanı doğru yarattı”
Filmin ana karakteri Kosmos adındaki bir adam. Bu garip ve yalnız adam sanki gökte düşmüş gibi Kars civarlarındaki bir sınır şehrine ansızın gelir. Basit bir hırsız gibi görünen bu adam aslında mucizeler yaratmaya gelmiş bir derviş gibidir. Yemek yemeyen, su içmeyen, uyumayan sadece kesme şekeri ve çay ile hayatta kalan bu sıradışı erkek aslında tek şey için yaşar o da “aşk”.
Kosmos, Yeşilçam’da türünün ilk örneği olan bir aşk hikayesini konu ediniyor. Ama bu aşk hem hastalıklı hem de kimsenin anlamayacağı kadar derin. Reha Erdem gerçekten harika bir iş çıkarmış ve mekanların doğal haliyle kullanımı filme doğal bir estetik kazandırmış. Güzeller güzeli Jüpiter’e aşık olan Kosmos gün gelir misafir edildiği bu köyde istenmez fakat o bulduğu her fırsatta hastaları ve sakatları iyileştirmeye devam eder. Etrafta dolaşan bir peygamber gibidir.
Kosmos, fantastik öğelerin ve gizem duygusunun iyi harmanlandığı 2011 yapımı güzel bir Türk filmi. Böylesine orijinal hikayeleri sinemaya taşıdığı için ve Yeşilçam’ın sıkıcı sahteliğinden bizi bir nebze olsun uzaklaştırdığı için Reha Erdem’e buradan teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız…
Can Murat Demir
