yazar profil sayfası

Doç. Dr. Haluk Berkmen

1942'de İstanbul'da doğmuştur. 1966'da İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik-Matematik Bölümünden mezun olmuş, 1970'de İsveç, Lund Üniversitesi, Teorik Fizik Kürsüsü-Nükleer ve Atom Enerjisi alanında doktora almıştır. 1970 - 1980 arası ODTÜ Fizik bölümünde öğretim üyeliği yapan Berkmen, 1979'da Yüksek Enerji Fiziği dalında doçent olmuştur. 1980 ile 2002 yılları arasında Viyanadaki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansında çeşitli görevler yaptı ve 30 Eylül 2002'de Birleşmiş Milletler UAEA'dan emekli olup İstanbul'a dönmüştür. Yerli ve yabancı birçok dergide çeşitli konularda onlarca makale yayınlamıştır. Üniversite seviyesinde yayınlanmış Fizik ders kitabı bulunmaktadır. Yıllardır İlkin Türkçe, felsefe, sufizm, ezoterizm ve spiritüalizm konularında araştırmalar sürdürmekte olup değişik konularda konferanslar vermekte ve makaleler yayınlamaktadır.
29 YAZI YAZDI
0 YORUM YAPTI

Ahlak Kavramı

Toplu olarak yaşayan bireylerin uymak zorunda bulundukları eylem ve davranış kurallarına ahlâk deniyor. Bu tanımdan ahlâkın toplumsal bir olgu olduğu sonucu çıkar. Oysaki ahlâkin...

Yerellik ve Dolanıklık

Daha önce yayınlamış olduğum Gerçekliğin Üç Boyutu başlıklı yazımda 17. Yüzyılda, Orta çağın dini baskısına karşı çıkan düşünürlerin Nesnellik, Pozitiflik, İndirgeyicilik ve Yerellik kavramlarını...

Zaman ve An

Bilimde kullanılan en temel kavramlardan biri zaman diğeri mekân, yani uzamdır. Bu iki kavram olmasa ne madde ne de etkileşim tanımlanabilir. Fakat her ikisi...

Gerçekliğin Üç Boyutu

Gerçeklik üzerine en kadim dönemden beri çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Genelde ‘Gerçek’: İnsan bilincinden bağımsız, somut ve nesnel olarak varolan her şey, olarak tanımlanır....

Uygar İnsan Ve Uygarlık

Uygar insan olmak bir diploma sahibi olmak ve bilgi biriktirmiş olmaktan öte bir yaşam tarzıdır. Bu açış konuşmasında uygar insan olmanın ölçütlerinden söz edeceğim....

DÜŞÜNMENİN spotları

Yazma ve Arınma Üzerine

'Yazma' ve 'Arınma' bağlamında burayı işgal etme hakkını kendimde bulabilirdim dolayısıyla oldukça cüretkar davranmak durumundayım —yazı izin verdiğince. Baştan söyleyeyim: yazmayan bilmez, yazacaklarım sadece yazarak...

Bazıları Delirmez

bazıları hiç delirmez ben, bazen koltuğun arkasında 3-4 gün boyunca yattığım olur orda bulurlar beni melaikeymiş derler sonra gırtlağımdan aşağı şarap döküp göğsümü ovarlar yağ serperler üzerime sonra kükreyerek kalkarım atıp tutar, köpürürüm onlara ve...

Özgürlük Üzerine

İnsan nasıl dönüşecek, olmaya çalışmaktan varlık durumuna bu köklü değişimi nasıl gerçekleştirecek? Olmaya çalışan, bunun için çabalayan, uğraşan, kendisiyle savaşan biri böyle biri erdem...

Hiç Sorunsalı

Hiç'i Düşünememek Nietzsche: “Olmama'yı tasavvur edemiyorum.”(1) Tam da özneyi kökünden yakalamak için hiçbir fırsat kaçırmayan bir düşünür söylüyor bunu. Çünkü Hiç'ten Varlık'a dönüş ya...

Hiç Karşılaşmadan Yaşıyoruz

Borçlu olmaktır yaşamak, anlamı üstüne düşünmek, bu borcu ödemenin yollarından biridir... Nice insanla sözde birliktelikler yaşıyoruz, hiç karşılaşmadan. Yıllarca birlikte olduğumuz can dostumuza soruyoruz: "Hiç karşılaştık mı...

Öğelerin Bölünmezliği

Evrende yok oluşun ardı gelmeseydi, yok olurdu Nesneleri kuran ana varlığın öğeleri de, Baştan beri geçen günler, akan süre içinde, Bir nesne kalmazdı kurmak için yenilerini, Belli bir...

Nietzsche’nin Kavramsal Armağanları

Zaman zaman kimi büyük kişileri anarız: yıldönümlerinde, o kişilere gereksindiğimiz vakitlerde. Bu tür vakitlerde çoğunlukla yaptığımız şey anımsanan kişinin tarihsel bağlamda dönüştürücü ve ses...

İnsanlar ve Hayvanlar

Hayvanlar arasında eni konu bir haberleşme olduğunu açıkça görüyoruz; yalnız aynı türden olanlar değil ayrı türden olanlar da birbirleriyle anlaşabiliyorlar. Et mutae pecudes et denique...

On Dokuzuncu Yüzyılın Doğuşu

Bir İngiliz amiralinin oğlu olan Houston Stewart Chamberlain  (1855-1926) asimilasyon yoluyla Almanlaşmış ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman vatandaşlığına geçmiştir. Daha sonra kızıyla evlendiği Richard...

Şiddet Üzerine Düşünceler

Fransız mühendis ve sendikalist Georges Sorel (1847-1922), Şiddet Üzerine Düşünceler (1908) adlı eserindeki tezlerini ilk önce 1890-1895 arasında yayımladığı bir dizi makalede açıklamıştı. Bu...

Yekta Kopan ile Söyleşi

Yekta Kopan, Artful Living Edebiyat Söyleşileri'nde yeni yılın ilk konuğu olacak. 9 Ocak Perşembe günü saat 19.30'da Art!Space'te gerçekleşecek olan etkinlik öncesi Kopan'la minik bir...

Benim İçin Acı Şudur…

Benim için acı şudur: İlkokul iki ya da üçüncü sınıftayken okullar kapanmış yaz tatili başlamıştı. Isparta’nın tuhaf bir sıcağı ve kuruluğu vardır yazları. Özellikle öğle...

Commentariolus

Nicholas Copernicus (1473-1543) ,Polonya’da doğdu, babası Thorn şehrinde Hansa Birliği4 üyesi, zengin bir tüccar ve memurdu. Kendi dönemindeki birçok âlim gibi İtalya’ya giderek Bologna’da...

Erotik Şarkılar

gözlerim kapalı bir pazartesi akşamında vücudunun bütün hatları odamın içinde gezer izlerim, içimden sıcak bir iklim geçer ve aynı günün ateşi vurur uzuvlarına sonra birden görünür, bezgin, miskin...

Aylak Ruhlar

Boş bırakılmış topraklar, gübreli ve bereketliyseler, yüz bin çeşit otlarla dolar. Yararlı olabilmeleri için onlara kazma vuruyor, işe yarar tohumlar ekiyoruz. Kadınlar kendi başlarına...

Tan Kızıllığı

Töre'ye karşı seferim bu kitapla başlar. onda barut kokuları duyulduğundan değil; terine bambaşka, çok daha tatlı kokular gelir, yeter ki insanın burun delikleri biraz...

Uçlar / Dip ve Üst

Nietzsche, bir uç-istencidir. Her iki uçta aynı anda olabilendir. Bu, ona özgüdür. Stirner, üst-uçtur. Stirner, dip-uçtur. Üst ile dibin Bir oldukları bir an vardır. O...

“Çerçici” Soruyor: İnsan Aşılması Gereken Bir Varlık mıdır?

Bu yazıda Recep Yılmaz’ın son kitabı "Çerçici"yi konuk edeceğiz. Bu konukluk süresince yazarın son telif eseri "Çerçici"yi, "yazma" eyleminin temel süreçlerini ve ardında yatan...

Her Gece Bambaşka Kişiliklere Bürünme Riski

"her gece bambaşka kişiliklere bürünme riski nasıl hissettirir bilir misiniz? her gece başkasının ruhunda ya da başkasının koynunda bulmak kendini. gerçek insanların ve gerçek kimliklerin olmadığı...

Yaşamak ve Çalışmak

Doğa bir ana gibi davranmış bize: İstemiş ki ihtiyaçlarımızı gidermek zevkli bir iş de olsun üstelik: Aklımızın istediği şey, iştahımızın da aradığı şey olsun: Onun...