Tasavvuf Felsefesi

Felsefenin birçok tanımı bulunur. Bir tanımına göre: “kişisel davranış ve düşüncelere kılavuzluk yapmaya yarayan toplu ve tutarlı görüşe felsefe denir”. İnsan karakterini derinlemesine inceleyip tutarlı bir bütünlük içinde yorumlamış olan Tasavvuf disiplini, hem maddi hem de manevi bakımdan Anadolu insanına yüzlerce yıl kılavuzluk etmiştir.

Tasavvufa göre insan karakteri (nefsi) 7 mertebeden veya boyuttan oluşur. İlk boyut Nefs-i Emmere boyutudur. Her kişi bu boyutta doğar ve yaşamını bu boyutta sürdürür. Nefs-i Emmare boyutu emir alıp emir verme boyutudur. Bu boyutta yaşamak kolay olduğundan insanların büyük çoğunluğu bu boyutu aşmayı düşünmez ve yaşamını bu boyutta sürdürür. Bu boyutu aşmak için insanın kendi davranışlarını sorgulaması gerekir. Karşısındakini suçlamak yerine, başına gelen olaylarda kendi payının olup olmadığını sorgulayıp, kendinin savcısı ve yargıcı olmayı başaran insan yeni bir karakter boyutuna yükselir.

İnsan karakterinin ikinci boyutuna Nefs-i Levvame denmiştir. Levm etmek sorgulamak ve hatta yargılamak anlamlarını içerir. Melamet sözü de Levm etmekten türer ve kınamak, sitem etmek ve hatta yermek anlamlarını içerir. Burada önemli olan diğer insanları suçlayıp onlardan şikayetçi olmak değil, doğrudan insanın kendisini sorgulaması ve hatasını kabul etmesidir. Melamiler kendilerini övmezler ve ortalıkta da pek görünmezler. Bu bakımdan “sırlı” kişilerdir. Sırlı kişi sır tutan kişi değil, kendinin önemsiz olduğuna inanan ve aynanın sırrı gibi karşısındakini yansıtan takıntısız ve bağlantısız kişidir. Melami kişi her yaştaki ve her bilgi düzeyindeki insanla uyum sağlar ve onunla dost olur. İnsanlara saygılı olup, aralarında ayırım yapmaz ve büyüklük taslamaz.

Melamilerin en hoşlanmadıkları şey kibir ve gösteriştir. Melamiler için dünya nimetlerinden pay kapmak yerine pay dağıtmak önemlidir. Bu bakımdan karşılıksız hizmete çok önem verirler. Kimsenin ayıbını görmemek ve herkese iyilik yapmaya çalışmak onların ilkeleri arasındadır. Melamilik 9. yüzyılda Nişabur şehrinde belirdi. İran’ın doğusundaki Horasan eyaletinden pek çok bilge kişi yetişti. Bu bakımdan Tasavvufun Türk bakışı sayılabilen Melamilik ile Bektaşilik arasında yakın bağlar bulunur. Ankara’lı Hace Bayram Veli (1352 – 1429) de Melami olup, kurduğu bilgelik okuluna Melamiyye-i Bayramiye denmiştir. Genelde hace yerine hacı kullanılsa da, doğrusu manevi bir unvan olan hace sözdür.  Hace Bayram Veli bir şiirinde şöyle sesleniyor:

Bilmek istersen seni, can içre ara canı.
Geç canından bu anı, sen seni bil sen seni.
Kim bildi efâlini, ol bildi sıfatını.
Anda gördü zâtını, sen seni bil sen seni.
Görünen sıfatındır, onu gören zâtındır.
Gayrı ne hâcatındır, sen seni bil sen seni.

Hace Bayram Veli diyor ki, fiillerini (davranışlarını) bilen ve sorgulayan kişi sıfatını -asıl karakterini- de bilmeyi başarır. Bu şiirde bir yaşam felsefesi bulunuyor ve insanın kendini bilmesi için, yaptığı işin ve söylediği sözün bilincinde olması gerektiğini söylüyor. Anadolu halkı arasında yaygın olan “eline, beline, diline dikkat et” ifadesi de aynı derin anlamı içeriyor. Çevremizde bu ikinci Nefs-i Levvame boyutuna ulaşabilmiş kişi sayısının bile pek az olduğunu görüyoruz. Bu nedenle daha ileri nefs mertebelerinden söz etmenin pek de anlamlı olmadığı düşüncesindeyim. Zira entelektüel boyutta felsefe yapmaktan daha önemli ve faydalı olan, düşünce ve davranışlarımızı gündelik yaşamımızda sorgulamak ve deneyimlerimizden ders almayı başarabilmektir.

Doç. Dr. Haluk Berkmen

Doç. Dr. Haluk Berkmen
Doç. Dr. Haluk Berkmenhttp://www.felsefehayat.net
1942'de İstanbul'da doğmuştur. 1966'da İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik-Matematik Bölümünden mezun olmuş, 1970'de İsveç, Lund Üniversitesi, Teorik Fizik Kürsüsü-Nükleer ve Atom Enerjisi alanında doktora almıştır. 1970 - 1980 arası ODTÜ Fizik bölümünde öğretim üyeliği yapan Berkmen, 1979'da Yüksek Enerji Fiziği dalında doçent olmuştur. 1980 ile 2002 yılları arasında Viyanadaki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansında çeşitli görevler yaptı ve 30 Eylül 2002'de Birleşmiş Milletler UAEA'dan emekli olup İstanbul'a dönmüştür. Yerli ve yabancı birçok dergide çeşitli konularda onlarca makale yayınlamıştır. Üniversite seviyesinde yayınlanmış Fizik ders kitabı bulunmaktadır. Yıllardır İlkin Türkçe, felsefe, sufizm, ezoterizm ve spiritüalizm konularında araştırmalar sürdürmekte olup değişik konularda konferanslar vermekte ve makaleler yayınlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR